Panaztepe, İzmir ili Menemen ilçe merkezinin 13 km batısında, Yeditepeler adıyla bilinen tepeler topluğunun kuzey ucunda, doğal bir yükselti ve yamaçları üzerinde yer almakta olup farklı dönemlere ait yerleşim ve mezarlık alanları barındırmaktadır. Bugün kıyıdan 10 km içeride yer alan tepenin tarih öncesi dönemlerde İzmir Körfezi’nin kuzey kesiminde stratejik bir konuma sahip olan bir ada yerleşimi olduğu anlaşılmıştır. Yerleşim bazı kesintilerle birlikte Erken Tunç Çağı’ndan Osmanlı Dönemi’ne kadar iskân görmüştür.
Panaztepe’de ilk bilimsel kazılar 1985 yılında Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Armağan ERKANAL tarafından başlatılmış ve 2019 yılına kadar sürdürülmüştür. 2020 yılında İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Hünkar Keser başkanlığında gerçekleştirilen kazılar, 2021 yılından itibaren Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Dr.Öğr.Üyesi Ümit ÇAYIR tarafından sürdürülmektedir.
2 km.’lik bir alanı kaplayan Panaztepe’de 1985-2019 yılları arasında Akropol, Liman Kent, Batı ve Kuzey Mezarlık Alanları ve Atölyeler Mahallesi başta olmak üzere farklı kesimlerde kazılar sürdürülmüştür. 2020-2021 yıllarında bu alanlara bir yenisi eklenmiştir. Yeni Kazı Alanı Akropol’ün 2 km kuzeybatısında, modern Maltepe Köyü mezarlığının kuzeyindeki düzlükte yer almaktadır. Yeni Kazı Alanında yapılan çalışmalarda, önceki yıllarda Akropol ve yamaçlarında tespit edilmiş olan 3 farklı döneme ait yerleşim izleri ile karşılaşılmıştır. Hem Akropol kesimi hem de Yeni Kazı Alanında ulaşılan veriler Panaztepe’nin en eski yerleşiminin Erken Tunç Çağı’na ait olduğunu göstermektedir. Bu döneme ait mimari kalıntılar Akropolün doğu eteklerinde Liman Kent olarak adlandırılan kesimde ve Yeni Kazı alanında tespit edilmiştir.
Uzun yıllardır devam eden kazılar, Orta Tunç Çağı’nda Panaztepe’nin Yukarı ve Aşağı Şehirden oluştuğu anlaşılan güçlü ve etkin bir yerleşim karakterinde olduğunu göstermiştir. Mimari kalıntıların yanı sıra buluntular da bunu desteklemektedir.
Panaztepe’de Geç Tunç Çağı en detaylı araştırılan dönemidir. Bu döneme ait yerleşim ve mezarlık alanları ile Batı Anadolu Bölgesi’nde en önemli verileri ortaya koyan merkezlerden biridir. Panaztepe Geç Tunç Çağı Mezarları, ölü gömme geleneklerine ilişkin mezar çeşitliliği ve buluntuların zengin içeriği ile kendi yerel kültürü içerisinde olduğu kadar tüm Ege Bölgesi ve Anadolu için de özgün bir yere sahiptir. İki evreli olduğu anlaşılan Geç Tunç Çağı Mezarlık alanında 1. Evre mezarlığı parsellere ayrılan taş döşeli platformuyla üniktir. Bu platform içerisinde çeşitli büyüklükte adacıklara pithos mezarlar yerleştirilmiştir. Bu tipte bir mezar düzenlemesi Panaztepe’ye özgüdür ve başka bir merkezden bilinmemektedir. Bu evrede pithos mezarların yanı sıra çömlek, taş sanduka, urne, basit toprak ve kompozit mezar tipleri de tespit edilmiştir.
2. Evrede ise daha çok Tholos mezar tipinin yanı sıra taş sanduka mezar tipleri de görülmektedir. Tholos mezar tipi Batı Anadolu’da az sayıda merkezden bilinir ve bu merkezler arasında Panaztepe, tholos mezar tipinin yoğunluğu ile ön plana çıkmaktadır.
Geç Tunç Çağı’na ait özellikle mezarlık alanından tespit edilen veriler, bölgenin ve yerleşimin özgün materyal kültürü hakkında bilgi sunarken Panaztepe’nin Anadolu’daki diğer komşu kültürlerle bağlantısının yanı sıra Kıta Yunanistan, Girit, Ege Adaları, Mısır ve Doğu Akdeniz gibi yakın ve uzak kültür bölgeleriyle de iletişim ağı içerisinde olduğunu göstermektedir. Bu dönem aynı zamanda yazılı belgeler aracılığıyla bilgi alabileceğimiz bir zaman dilimidir. Hitit ve Mısır yazılı belgelerinde geçen Arzawa topraklarının Batı Anadolu Bölgesini tanımladığı kabul edilmektedir. Metinlerde adları geçen Seha Nehir Ülkesi ve Mira Krallıklarının Arzawa olarak tanımlanan bölgede yer aldığı anlaşılmaktadır. Seha Nehri değerlendirmelere göre genellikle Gediz Nehri olarak kabul edilir. Yazılı belgelerde geçen ifadelerden kuzeyde Seha Nehir Ülkesi, güneyde Arzawa-Mira krallıklarının hakim olduğu anlaşılmaktadır. Panaztepe’nin söz konusu dönemlerdeki adı henüz bilinmese de, yazılı belgelerde adı geçen Arzawa bölgesinde yer alan merkezlerden biri olduğunu söylemek mümkündür.
Panaz kelimesinin etimolojik kökeni üzerine iki kaynak üzerinden öngörüde bulunulabilir. Philippson’un haritasında Paniša adı geçmektedir ve günümüzde Panaztepe’nin bulunduğu alanı kapsamaktadır. Bunun dışında Hitit belgelerinde başka kentlerle birlikte Paniša adı da geçmektedir. Bu durumun netlik kazanabilmesi için daha fazla arkeolojik veri ve dilbilimcilerin çalışmalarının sonuçlarına ihtiyaç bulunmaktadır.
Panazatepe’de Geç Tunç Çağı sonundan Karanlık Çağ olarak tanımlanan geçiş evresine ilişkin de önemli ipuçları tespit edilmiştir. Bu dönemlerin dışında Protogeometrik ve Geometrik Dönem, Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı Dönemine uzanan kültür tabakalarının varlığına dair bulgulara ulaşılmıştır.
Panaztepe Kazısı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyük Şehir Belediyesi, Türk Tarih Kurumu ve İzmir Serbest Bölge (İZBAŞ) tarafından desteklenmektedir.